Bazı
insanlarda gördüğümüz garip tuhaf davranışların altında narsisistik bozukluk
yatıyor olabilir mi? Başkalarının dikkatini çekmeye çalışan, doyum almaları zor
olan bu kişiler yeni kendilik nesnelerini bulmaya çalışıyor olabilir
mi?
Kohut,
Kendiliğin Çözümlenmesinde (1971) narsisizmin gelişimsel sürecini inceler ve
narsisistik yapılar olarak adlandırdığı "büyüklenmeci kendilik" ve
"idealize edilmiş / ülküleştirilmiş ebeveyn imagosu" kavramlarını açıklar. Kohut'a
göre, bebek, yaşamın doğal koşulları ile zorlanacak, doğduğu andaki
ilkel, saf ve mükemmel durumu korumak için narsisistik yapılara sığınacaktır.
Kohut, bu noktadan sonra oluşan her şeyi narsisistik gelişim hattı olarak
kabul eder. Freud'un nesne sevgisi hattına paralel biçimde ilerleyen bir
narsisistik gelişim hattı tanımlar. Narsisistik gelişim hattı üç yol izler:
Birinci yolda bebek, "büyüklenmeci kendilik" durumunu kendilik nesnesi
ilişkisinde deneyimler.
Bu yolda kendilik nesnesi (Kohut'a göre daha çok anne) bebeğin teşhirci
narsisistik gereksinimlerinin yansıtılması, içinden geçirilip, geri alındığı bir
araçtır. Bebek anneye "ben mükemmelim,
sen de bana hayransın" demektedir ve bu yaşantısının anne tarafından
aynalanmasını istemektedir. Bebeğin bu büyüklenmeciliğinin bakıcılar tarafından
empatik bir yaklaşımla ve sempati ile
kabul edilmesi, bu ilkel olgudaki dönüşüm ve değişim için ilk şartıdır. Bu
sürecin sonunda çocuğun teşhirci narsisizmi olgun bir düzeye gelir ve kişiliğe
öz değer için yaşamsal önemi olan hırslar, tutkular
ve amaçlar olarak katılır. Gelişim hattının ikinci yolunda, bebek kaybettiği
mükemmeliyeti ülküleştirdiği bir kendilik nesnesi (Kohut'a göre daha çok baba)
ile tekrar oluşturmaya çalışır.
Bebek
babaya "sen mükemmelsin, ben de senin parçanım" mesajını vermektedir. Kendilik
nesnesi, çocuğun ondan beklediği mükemmeliyeti doyurur. Ancak hayal kırıklığı
kaçınılmazdır. Çocuk zamanla
babanın hatalarını ve eksikliklerini fark edecektir. Bu kez optimal düzeydeki
kırılmaların olgunlaştırdığı ülküleştirici narsisizm içselleştirilir ve kendi
ideallerini ve değerlerini oluşturmasını sağlar. Üçüncü kendilik nesnesi
gereksinimi 'ikizlik' olarak adlandırılıyor ve kardeşleri, arkadaşlar, akranları
ile birlikte görkemli olmanın, onlar gibi olmanın, birlikte başarmanın
karşılığıdır. Kohut'a göre, narsisistik gelişimin bu üç yolu "beraberce"
işlevseldirler. Her bir kişinin yapısal olarak doğuştan sahip olduğu bu kendilik
nesnesi işlevi ve gereksinimlerinin yanı sıra üçüncü bir boyut olarak yetenekler
ve beceriler yer alır. Belirli bir kişinin bu üç boyutlu kendilik dinamikleri
herhangi bir başka kişiye göre çok daha olumsuz olsa bile, yapısal olarak sahip
olduğu yetenek ve becerileri "telâfi edici" rol oynayıp zararı önemli ölçüde
hafifletebilir.
Narsisistik
kişilik özelliği gösteren kişilerin, iki tarafın sınırlarının kabul edildiği,
otonom ve olgun bir ilişki yaşamaları pek mümkün olmaz. Narsisist, bir yandan
karşı taraftaki insanla güç ve huzur kaynağı olarak özdeşleşip, aidiyet ve
birlik duygusunu yaşamak isterken, diğer yandan diğerini kendi uzantısıymış gibi
kontrol etmeye çalışabilir, kendisine hayran olunmasını bekler.
Kohut,
narsisistik kişilileri şöyle tanımlar: “Kolay incinir, özsaygıları değişken,
başarısızlığa, düş kırıklığına ve eleştiriye karşı çok duyarlı. Bu hastaların
psikanalitik ortamda belli narsisistik ihtiyaçlarını yeniden yaşatmalarının yani
narsisistik aktarım geliştirmelerinin keşfiyle psikanalitik tedavi mümkün
olabilir.”
Kendilik
kuramına göre narsisistik kişilik tipleri:
1.Ayna açlığı çeken kişiler (Onlara hayran ve onaylayacak kendilik nesnesi arayışı
içindelerdir. Başkalarının dikkatini çekmeye çalışırlar. Doyum almaları zordur
bu yüzden yeni kendilik nesneleri bulmaya çalışırlar.)
2.Ülküleştirme açlığı çeken kişiler (Kurabildikleri ilişkilerle-kendilerine hayran
olan kişilerle- kendilerini değerli olarak yaşantılarlar. İçteki boşluk duygusu
yine de doyurulamaz.)
3.Diğer-ben- kişilikler (Kendiliklerinin gerçekliğini onaylayacak kendilik
nesneleriyle kurulacak ilişkilere gereksinirler. Uzun ilişkiler kurabilirler ve
2 taraf da karşısındakinin duygularını kendi duyguları gibi yaşarlar. Fakat
boşluk duygusu, bir süre sonra ilişkide yabancılaşma yaşanır.)
4.Kaynaşma açlığı çeken kişiler (Kendilik nesnesini denetleme isteği içindeler.
Kendilik nesnelerine yoğun gereksinim duyarlar. Kendi düşünce ve eğilimleriyle
başkalarınınkini ayırt etmede güçlük çekerler. Ayrılmaya çok
duyarlıdır.)
5.İlişkiden kaçınan kişiler (En sık rastlanan ve en az dikkati çeken tip. Sosyal
ilişkiden kaçınırlar, fakat başkalarına ve ilişkilerine yoğun gereksinim
duyarlar ve reddedilmeye çok duyarlıdırlar.)
Birden
fazla kişilik tipine ait özellikler aynı kişide bulunabilir. Narsisistik yapıdaki bir kişi kendilik ve nesneyi
birleştirir, birleştirdiği bu ortak yapıyı ilkel bölme savunma
mekanizması şişirilmiş kendilik ve aç kendilik olarak böler ve
bunları birbirinden ayrı tutmaya çalışır. Bu nedenle narsisistik yapı, patolojik bir kendilik
yapılanmasıdır. (Vamık Volkan)
Sirke
Dökülmüş Pasta Metaforu
Şişirilmiş Kendilik
(Sirkesiz, büyük, iyi
parça)
|
|
Aç Kendilik
(Sirke dökülmüş, küçük, kötü
parça)
|
Gerçek Kendilik (Gerçek Çocuk)
Gerçek Nesne (Gerçek Anne)
İdeal Kendilik (Fantezik Çocuk)
İdeal Nesne (Fantezik Anne)
|
B
Ö
L
M
E
|
Kötü Kendilik (Kötü Fantezik Çocuk)
Kötü Nesne (Kötü Fantezik
Anne)
|